Ducati Diavel ile Dans
Ducati Diavel İtalyan'ların tasarladığı çok özel bir motosiklet. Gerek tasarım gerekse müthiş performansı ile kullanıcısını adeta büyülüyor. Bu çok özel motosikleti kısada olsa test edebilme imkanı buldum. Kelimelerin yetersiz kaldığı bu deneyimi mümkün olduğu kadar anlatmaya çalışacağım.
İtalyan tasarımlarına her zaman hayranlıkla bakmışımdır. Motosiklet tasarlama konusunda da ellerine su dökebilecek bir marka tanımıyorum. Sadece tasarım değil güç ve teknolojiyi de çok iyi harmanlayıp bunu motosikletlere aktarmasını biliyorlar. Nitekim bizde ağzımızın suyunu akıta akıta iç çeke çeke bakıyoruz.
Ülkemizdeki vergi yükü ve alım gücü düşüklüğünün bizi motordan uzaklaştırmasının yanı sıra işletim maliyetlerinin de ütopik seviyeye yaklaşması da sınırları iyice zorluyor.
Bu mevzuları aştığımızı varsayıp motora odaklanırsak. Her şeyden evvel motora şöyle bir 3 saat hiç sıkılmadan bakabilirim. Her bir detayı ayrı ayrı işlenmiş. Belki bir çok insan için söylediklerim bir şey ifade etmeyebilir. Lakin eğer en azından 3-5 sene motosiklet sürmüş ve büyük hacimli motorları zapt etmeyi öğrenmişseniz ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız.
150hp gücündeki bu canavar 2 silindire ve 1200cc motor hacmine sahip.
Teknik Özellikleri
Motor Hacmi 1198.4 cc
Motor Özelliği 2 silindir L-twin, 6 vites
Motor Gücü 162 hp @ 9500 rpm.
Tork 127.5 Nm @ 8000 rpm.
Maksimum Hız 255 km/h
Ağırlık 210 Kg.
Sele Yüksekliği 770 mm.
Yakıt Kapasitesi 17 Litre.
Ön Fren 2 x 320 mm disc.
Arka Fren 265 mm disc.
Ön Lastik Ebatları 120/70 x ZR17
Arka Lastik Ebatları 240/45 x ZR17
Ortalama yakıt tüketimi 7lt/100km şeklinde ölçülmüş.
Diavel ile ilgili bir çok teknik araştırma yazı ve videosuna ulaşabilirsiniz. Ben burada sürüş hissiyatı ve dikkat çekilmeyen noktalardan bahsetmek adına bir kaç bilgi ve bu anlattıklarımı tamamlayan fotoğraf paylaşmak için bu yazıyı kaleme aldım.
Dans Başlıyor...
Deri kıyafetlerinizi giyip, siyah kaskınızı takıp, yine bunları tamamlayan bir deri eldivenle beraber Diavelin üzerine çıktığınızda adeta motor sizinle bütünleşiyor. Altınızda 2 silindirin 150 beygiri titretmesiyle kükreyen bir canavar var . 1. Vitese takıp gitmek istediğin yere doğru kafanı çevirip gaz pedalını döndürmeye başlıyorsun... ve işte dans başlıyor...
Altında zapt edilmez bir güçle kükreye kükreye yol alıyorsun, her açtığın gaza tepkimesi nefes kesici, sür beni diyor nereye olursa yeterki durma yavaşlama... Her bir metrede bin birim haz yaşıyorsun, tüm hücrelerinin ayrı ayrı mutlu olduğunu hissediyorsun, amaç varmak değil, amaç yolda olmakta değil amaç bu motorun üzerinde düşsel bir deneyim yaşamak... Motordan inip kontağı kapattığında dans pistinden iniyorsun, nabzın anlamsız bir şekilde atmaya devam ederken dış dünyaya adapte olmak çok zor geliyor. Biraz zaman gerek hemen etkisi geçmiyor yavaş yavaş motordan koparken bir parçan orada kalıyor. Her bir hücrenin ayrı ayrı dans ettiğini biliyorsun. Kıyafetlerini yavaş yavaş çıkarırken sonraki randevunun ne zaman olduğunu kafanda tasarlarken düş bitiyor.. Çünkü bu motor senin değil...
Derin bir of çekiyorsun, bu motora binmeden geçirdiğim her saniye bir kayıp şu fani dünyada diyorsun.
Düşsel dans bitip gerçek dünya ile bütünleşince fotoğraf makineni elime alıyorum... İşte böylece bu fotoğraflar çıkıyor ortaya. Sahi -sizde bakarken anlattıklarımı yaşamadığınızı söyleyebilir misiniz?